Bu yıl üniversite seçim dönemi yine geldi çattı. 15 sene önce üniversite tercihi yapmış biri olarak, o dönemden ne kadar farklı olduğunu gördükçe şaşırıyorum. Şu günlerde öğrencilerden ve ailelerinden birçok soru ve telefon alıyorum. Geleceğin şekillendiği bu süreçte, artık seçimlerimizi daha bilinçli yapmamızı sağlayan birçok teknolojik araç var.
"Teknoloji demokratikleştirir" cümlesini ilk olarak Selim Yörük’ün haber bülteninde duymuştum ve üzerinde çok düşünmüştüm. Gerçekten de teknoloji, birçok alanda olduğu gibi eğitimde de büyük bir demokratikleşme yarattı. Hatırlıyor musunuz, Google Haritalar ve Instagram olmadan önce en iyi restoranları bulmak ne kadar zordu? Sadece belli bir zümre tarafından bilinen, kulaktan kulağa yayılan bilgilerle yetinmek zorundaydık. Şimdi ise tek bir tuşla en iyi restoranları, mekanları keşfedebiliyoruz. Bu demokratikleşme, eğitim alanında da kendini gösteriyor.
Eskiden, büyük kütüphanelere sahip üniversiteler avantajlıydı. Çünkü sadece bu okulların öğrencileri, geniş kaynaklara erişebilirdi. Ancak dijital kütüphaneler sayesinde artık neredeyse herkes, dünyanın her yerinden bu kaynaklara erişebiliyor. Bir zamanlar sadece seçkin bir grubun elinde olan bilgi, şimdi internet bağlantısı olan herkesin hizmetinde.
Yapay zeka da bilgi ve kaynaklara erişilebilirliği demokratikleştiriyor. Artık herkes, istediği üniversiteden, istediği eğitimi uzaktan alabiliyor. Dünyanın öbür ucundaki bir üniversitenin derslerini, oturduğunuz yerden takip edebiliyorsunuz. Yapay zeka araçları sayesinde farklı dillerdeki metinleri okuyup anlayabiliyor, bilgiye anında erişebiliyorsunuz. Bu gelişmeler, eğitimde fırsat eşitliğini artırıyor ve her bireyin potansiyelini maksimum seviyede kullanmasına olanak tanıyor.
Teknoloji, sadece bilgiye erişimi değil, aynı zamanda yaratıcı düşünceyi de destekliyor. Örneğin, online kurslar ve eğitim platformları sayesinde herkes, yeni bir dil öğrenebilir, kodlama becerilerini geliştirebilir veya sanat dersleri alabilir. Bu tür olanaklar, bir zamanlar sadece belirli bir kesimin erişebildiği ayrıcalıklar iken, şimdi herkesin faydalanabileceği fırsatlar haline geldi.
Ancak bu durum, üniversite seçimlerimizi de bir parça değiştirdi. Online eğitimlerin artmasıyla birlikte, fiziksel imkanlar, sosyalleşme olanakları ve deneyim kazanma fırsatları daha da önemli hale geldi. Bir üniversiteyi değerlendirirken, kampüs yaşamının sunduğu sosyal ve kültürel imkanlar, staj ve iş imkanları, öğrenci toplulukları gibi unsurlar artık çok daha belirleyici. Çünkü teknoloji sayesinde bilgiye her yerden ulaşabiliyoruz, ama sosyal deneyimleri yaşamak için fiziksel ortamlara ve etkileşime ihtiyaç duyuyoruz.
Teknolojinin sağladığı bu demokratikleşme, aynı zamanda kendimizi ifade etme ihtiyacımızı da artırıyor. Artık sadece bilgiye erişim yeterli değil; kendimizi ifade edebilmek, düşüncelerimizi paylaşabilmek ve iletişim becerilerimizi geliştirebilmek de çok önemli. Bu nedenle, öğrencisine bilgiden çok, kendini ifade etme olanakları sunan okullar da büyük önem taşıyor. Kulüpler, atölyeler, sosyal etkinlikler ve diğer öğrencilerle etkileşim fırsatları, bir üniversitenin sunduğu en değerli deneyimlerden biri haline geliyor.
Teknoloji ve yapay zeka hayatımızın her alanını demokratikleştiriyor ve bu değişimden en iyi şekilde faydalanmak bizim elimizde. Bana soranlara, arayanlara üniversite seçimlerinizi yaparken bu yeni gerçekliği göz önünde bulundurmalarını öneriyorum. Eskiden sadece belli bir grubun erişebildiği bilgi ve olanaklar, şimdi hepimizin elinin altında. Bu durumu değerlendirerek, hem akademik hem de sosyal anlamda en iyi kararı verebilirsiniz.
Bütün tercih yapanlarada kolaylıklar diliyorum
