Prof. Dr. Şener Üşümezsoy’un "İstanbul’da artık büyük bir deprem beklenmiyor" açıklaması, bilim camiasında büyük tartışmalara yol açtı. Bu açıklamaya karşı çıkan Prof. Dr. Naci Görür, “Ayağına hiç deniz suyu değmemiş bir kişi Marmara hakkında konuşuyorsa, ben buna yorum yapamam" diyerek sert bir yanıt verdi. İstanbul'un deprem riski üzerine başlayan bu tartışmalar, yalnızca bilim çevrelerinde değil, kamuoyunda da geniş yankı uyandırdı.

İlber Ortaylı’dan Sağduyulu Açıklama

Yaşanan bu gelişmelerin ardından, ünlü tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı'ya da konu hakkındaki görüşleri soruldu. Ortaylı, tarih boyunca iki hafta arayla üst üste büyük depremler yaşandığına dair somut bir bilgi bulunmadığını ifade etti. "Tarihte iki hafta arayla deprem olmamış, fakat bu olmayacak demek değildir" diyerek doğa olaylarının her zaman öngörülemeyeceğini vurguladı. Bu açıklamasıyla Ortaylı, panik yapılmaması gerektiğini ama tedbirli olunmasının da ihmal edilmemesi gerektiğini işaret etti.

“İstanbul’dan Ayrılmayı Hiç Düşünmedim”

Muhabirlerin "İstanbul’u terk etmeyi düşünüyor musunuz?" sorusuna ise Prof. Dr. İlber Ortaylı kısa ve net bir cevap verdi: "İstanbul'u terk edemem ben." Bu ifadeyle Ortaylı, İstanbul’a duyduğu derin bağlılığı bir kez daha gözler önüne serdi. Şehrin tarihi ve kültürel değerlerine olan saygısını her fırsatta dile getiren Ortaylı, deprem riski karşısında paniğe kapılmadan, bilinçli bir şekilde yaşamaya devam edilmesi gerektiğinin altını çizdi.

İstanbul, Deprem ve Bilimsel Gerçekler

İlber Ortaylı'nın bu sağduyulu yaklaşımı, bilimsel temellere dayalı açıklamaların önemine bir kez daha dikkat çekti. Deprem gibi doğa olaylarının tamamen öngörülemeyeceğini ancak bilimsel verilerle doğru şekilde yönetilmesi gerektiğini belirten Ortaylı, İstanbul’un tarihi mirasına sahip çıkarken aynı zamanda güvenlik önlemlerinin artırılması gerektiğini de dolaylı olarak hatırlattı. İstanbul’un geleceği konusunda bilim ve sağduyunun birlikte hareket etmesi gerektiği mesajı, toplumun her kesiminde yankı buldu.