Memleket Partisi Kastamonu İl Başkanı Ayten Urganioğlu, düzenlediği basın toplantısında AK Parti'ye, sert eleştirilerde bulundu. Urganioğlu, 2024 yılını hem ekonomik hem de siyasi anlamda kayıp bir yıl olarak nitelendirdi. İşte Urganioğlu’nun açıklamalarından öne çıkan başlıklar:

"2024, AK Parti'nin Kara Defterine Yazılmıştır"

Ayten Urganioğlu, açıklamasına 2024 yılını değerlendirerek başladı:

"AK Parti iktidarının başarısız politikaları nedeniyle 2024 yılı da zorluklarla dolu bir şekilde geride kaldı. Dünyanın en güzel coğrafyasına ve en zengin yeraltı kaynaklarına sahip bir ülkede, ne yazık ki vatandaşlarımız en düşük yaşam standartlarına mahkum ediliyor. İnsanlar rahat bir nefes alamaz hale getirildi. 70’inde, 80’inde insanlar çalışmak zorunda kalıyor. Hayat, bir ev ve bir araba hayalinin peşinde tükenip gidiyor. Geleceğini göremeyen gençler ise ülkeyi terk ediyor. Toplumda tam anlamıyla bir sosyal tufan yaşatılıyor."

"Yılın son günlerinde AK Parti, asgari ücretliye attığı son golle yılı kapatmıştır. Açlık sınırının 23.256 TL, yoksulluk sınırının 71.048 TL olduğu bir ortamda asgari ücreti 22.104 TL’ye çıkarmak halkla alay etmektir. Bu yıl, AK Parti’nin kara defterine milletimizi ezdiği yıl olarak yazılmıştır."

"Tarihin En Olgun Milleti Eyüp Sabrıyla Sandığı Bekliyor"

AK Parti’nin geçmişteki uygulamalarına dikkat çeken Urganioğlu, şunları söyledi:

"Geçmişi değerlendirdiğimizde, aklı başında bir insan şu yaşadıklarımızı tavuklara yaşatsalar kümesteki horozdan hesap sorulacağını düşünür. Tarihin en sabırlı milletlerinden biri olan bu aziz halk, AK Parti iktidarının yıllardır yaşattığı kandırılmalara rağmen Eyüp sabrıyla seçim sandığının önüne gelmesini bekliyor. Allah ve peygamber adıyla yıllarca halkı aldatmayı kendine politika edinen bu iktidarın, asgari ücretliye, emekliye ve düşünce suçlularına yaptığı zulümlerin hesabı er ya da geç sandıkta sorulacaktır."

"Utanma Mefhumu Kalmadı"

Urganioğlu, açıklamasına şu sözlerle devam etti:

Kocaeli'den Kastamonu'ya: Köye yerleşen genç çift yeni bir hayat kurdu! Kocaeli'den Kastamonu'ya: Köye yerleşen genç çift yeni bir hayat kurdu!

"Sokakta insanlar artık şu gerçeği net bir şekilde görmüştür: AK Parti iktidarı, milletimize hiçbir zaman gerçek bir değer vermemiştir. Bu iktidarın asıl önceliği, kendi varlığını sürdürmek ve yandaş çevresini zenginleştirerek ceplerini doldurmaktır. Öyle ki sadece ceplerini değil, kasalarını, odalarını ve hatta bankalarını bile tıka basa doldurmuşlardır. Milleti ezmek üzerine kurulu bu anlayışta utanma duygusundan eser kalmamıştır. Hatta utanmanın “u” harfini bile unuttuklarını, asgari ücretliye yaptıkları zamla bir kez daha göstermişlerdir. Kendi kontrolündeki TÜİK’in verilerine göre bile ülkede açlık sınırı 23.256 TL, yoksulluk sınırı 71.048 TL iken, toplumun çoğunluğunu oluşturan asgari ücretliye layık gördükleri %30’luk artışla maaşı 22.104 TL’ye çıkarmışlardır. Verdiğiniz bu artışı alın, bizden size çay parası olsun! Haram yemekten vazgeçmeyen ve hala asgari ücretlinin alın terini çalmaktan utanmayan bu haramzade iktidara ne desek az kalır."

"Verin Yetkiyi, Asgari Ücretli ve Emekli de Sizin Maaşınızı Belirlesin"

Urganioğlu, açıklamasına şu sözlerle devam etti:

"Ülkenin durumu öyle trajikomik bir hâle gelmiş ki milyonlarca liralık ek gelirleri bir yana, tüm masrafları devlet ve millet tarafından karşılanan, 183 bin TL maaş alan Cumhurbaşkanı, 172 bin TL maaş alan bakanlar ve 170 bin TL maaş alan milletvekilleri oturup, insanların 22.104 TL ile geçinebileceğini hesaplamışlar. Buyrun cesaretiniz varsa verin yetkiyi, asgari ücretli ve emekli de sizin maaşınızı belirlesin. "

"Ülkede emeklilerin durumu tam anlamıyla vahim bir tablo sergiliyor. AK Parti’nin uyguladığı taban maaş politikalarıyla akla hayale sığmayacak düzenlemeler ortaya koyuluyor. Sözde zam yapılıyor, ancak kaşıkla verilenler kazanla geri alınıyor. 2024’ü emekli yılı ilan eden iktidar, aslında emeklileri tamamen yoksulluğa ve sefalet içinde bir yaşama mahkûm etti. Akşam pazarlarında bile alışveriş yapamayan emekliler, geriye kalan artıklarla hayatta kalmaya çalışıyor. Görünen o ki, 2025’te emekliler mezara itilecek. Virüsle başaramadıklarını açlıkla gerçekleştirecekler. Emeklilere reva gördüğünüz bu muamele herkesin gözleri önünde yaşanıyor. Ancak biraz vicdan, biraz haysiyet sahibi olmak gerekir. Hayatlarını bu ülkeye adayan emeklileri yok saydığınız gibi, sandık günü geldiğinde millet de sizi yok sayacaktır."

"Riyakarlık Kokan İktidar Bu Millete Çare Olamaz"

Urganioğlu, açıklamasına şu sözlerle devam etti:

"İktidarın işverenleri değil, milletin gerçek işverenlerinin durumu, asgari ücretlilerle ve emeklilerle aynı acıklı hali paylaşmaktadır. Çünkü AK Parti'nin işvereniyseniz, balı topladığınızda, arıların da peşinden gittiğini görürsünüz. İktidar, vergi ve tasarruf adı altında çıkardığı yüklerle, maliye aracılığıyla iş insanlarına ve esnafa eziyet etmektedir. Küçük esnaf neredeyse tamamen yok olmuştur. İnsanlar aldıkları ürünün yerine yenisini bile koyamıyor. Kastamonu'da bile birçok işyeri kapanmış durumda. Bir işçinin maliyeti en az %50 artmışken, hükümet kendi gelirlerine %50'ye yakın zam yapmışken, halkın her attığı adımda vergi ödemek zorunda olduğu bir ortamda, işyerleri de bu masrafları karşılamak için fiyat artışı yapmaya çalıştıklarında, sanki suç işlemiş gibi suçlanmaktadırlar. Esnaflar, dükkanlarının kirasını bile ödeyemez duruma gelmiştir. Eğer her yıl yapılan yeniden değerleme saçmalığıyla trafik cezalarından kurum harçlarına, beyannamelere kadar yapılan aşırı zamlara son verilseydi, bu esnaf bir şeylere zam yapmazdı. İktidar, kendi yapılan soygunlarının sorumluluğunu işverenlerin üzerine atmaya çalışmaktadır. Ne yazık ki AK Parti iktidarında her geçen gün bir öncekinden daha kötü bir hal almaktadır. Bu iktidar, yaptıklarıyla milletimize Firavun’a rahmet okutacak hale gelmiştir.

Ülkemizin karşılaştığı sorunları AK Parti iktidarının çözmesi artık imkansızdır. İktidar, bu sorunları yalnızca baskı ve haraçla çözebileceğini düşünüyor ama hiçbir gerçek çözüme ulaşamıyor. Çünkü mevcut problemlerin kaynağı zaten kendisidir. Bu iktidar döneminde, kardeşim Esed’den zalim Esad’a, zalim Sisi’den dostum Sisi’ye geçişleri gördük. Bakanlık sayfasında terör örgütü olarak tanımlanan, binlerce Müslümanın kanına girmiş HTŞ’nin lideriyle kucaklaşanları izledik. En basit örnek olarak, Gazze’ye gönderilen demir-çelik, yakıt, içecek ve yiyecekler olmasa, bu iktidar Gazze’deki soykırımı engellemeyi başaramazdı. Bu yüzden, her yaptığı riyakarlıkla tanınan iktidar, bu millete gerçek bir çözüm sunamaz."

"Asgari ücretlinin de, emeklinin de, ülkenin de durumunun düzelmesinin ilk şartı alınacak bir erken seçim kararıyla gelecek ilk sandıkta ülkenin AK Parti’den kurtulmasıdır. Ardından, üretim ekonomisiyle ve güven ortamında yapılan yüksek katma değerli yatırımlarla alım gücünün artırılması gerektiğini vurguladı. "İlkokul çocuğuna bu yönetimi daha iyi yapabileceğini rahatça söyleyebiliriz. Umuyorum ki, 2025 yılı bu iktidardan kurtuluşun simgesi olacaktır." şeklinde açıklamasını tamamladı.

Editör: Haber Merkezi