Kastamonu’nun Pınarbaşı ilçesinde bulunan Yamanlar Köyü yakınlarındaki Ilgarini Mağarası, hem doğanın hem de tarihin birleştiği bir bölge olarak öne çıkmaktadır.
Ilgarini Mağarası, Türkiye’nin en derin dördüncü mağarası olarak dikkat çeker ve 850 metrelik uzunluğu ile 250 metrelik derinliğiyle büyüleyici bir yapıya sahiptir. 10 milyon yıl süren doğal oluşum sürecinin bir sonucu olarak şekillenen mağara, içindeki sarkıtlar ve dikitlerle doğaseverlerin ilgisini çekerken, yaklaşık bir milyon yıl önce oluşmaya başlayan bu eşsiz yapılar, tarih tutkunları için de cezbedici bir keşif noktası oluşturuyor. Hem jeolojik yapısıyla hem de barındırdığı antik kalıntılarla Ilgarini Mağarası, keşfe değer bir alan olarak öne çıkmaktadır.
Ilgarini Mağarası’ndaki Tarihi Kalıntılar
Ilgarini Mağarası, Roma ve Bizans dönemlerine ait çok sayıda tarihi kalıntıyı barındırıyor. Mağaranın içinde bulunan eski sarnıçlar, mezarlar ve şapel kalıntıları, bölgenin antik geçmişine dair önemli ipuçları sunmaktadır. Mağaranın giriş kısmında, Bizans dönemine ait bir köyün kalıntıları görülmektedir. Mağaranın sağ yolunda, zamanla zarar görmüş bir su sarnıcı ve "Avizeli Salon" olarak bilinen geniş bir alan yer alır. Diğer yol ise mağaranın derinliklerine inildikçe, mezar ve kilise kalıntılarına ev sahipliği yapmaktadır. Bu bölümde toplamda yedi mezar bulunmaktadır, ancak bazı mezarların zamanla tahrip olduğu gözlemlenmiştir.
Doğa ve Tarihin Buluştuğu Mağaraya Nasıl Ulaşılır?
Ilgarini Mağarası, Kastamonu’nun Pınarbaşı ilçesinin 36 kilometre kuzeydoğusunda, Sorkun Yaylası yakınlarında Yamanlar Köyü civarında yer almaktadır. Mağaraya ulaşmak için köyden yaklaşık 1,5-2 saat süren bir yürüyüş yapmak gerekmektedir.
Önemli Bilgiler:
- Konum: Kastamonu, Pınarbaşı, Yamanlar Köyü
- Yükseklik: 1250 metre
- Uzunluk: 858 metre
- Derinlik: 250 metre
- Dönem: Geç Roma ve Bizans dönemi kalıntıları mevcuttur
Ilgarini Mağarası’nın Tarihsel Önemi
Karadeniz bölgesinin önemli tarihi yapılarından biri olarak kabul edilen Ilgarini Mağarası, Hristiyanlık açısından da büyük bir öneme sahiptir. Trabzon’daki Sümela Manastırı’ndan sonra en önemli ibadet merkezlerinden biri olarak bilinen mağara, doğa ve tarih severlerin vazgeçilmez rotalarından birini oluşturur. Mağaradan çıkan katlı mezarlar, taş örme yollar ve diğer tarihi yapılar, bu bölgenin bir zamanlar yoğun olarak kullanılan bir yerleşim alanı olduğunu gösteriyor. Günümüzde ise tarihi miras, turistlerin büyük ilgisini çekmeye devam etmektedir.