Kurtuluş Savaşı sırasında İnebolu Limanı’na ulaşan silah ve cephanenin Anadolu'ya taşındığı tarihi İstiklal Yolu Milli Parkı'nda Kastamonu Üniversitesi öğrencileri tarafından anlamlı bir yürüyüş düzenlendi. Bu yürüyüş sırasında öğrencilere bölgenin tarihsel önemi hakkında bilgiler verildi.
Kurtuluş Savaşı'nda silah ve cephanenin sevk edildiği tarihi İstiklal Yolu Milli Parkı, Kastamonu Üniversitesi öğrencilerine tanıtıldı. 150'nin üzerinde öğrencinin katıldığı etkinlik, İnebolu ilçesinin ziyaret edilmesiyle başladı. Burada Belediye Başkan Yardımcısı Necmi Mankaloğlu ve tarih araştırmacısı Mustafa Sıtkı Fakazlı tarafından karşılanan grup, ilçenin tarihi ve kültürel zenginliklerini keşfetti. Ayrıca Türk edebiyatının önemli isimlerinden Ömer Seyfettin’in doğdu cadde ile Oğuz Atay’ın doğduğu evi de ziyaret etme fırsatı buldular.
Etkinliğin bir sonraki aşamasında, öğrencilere İnebolu Limanı’ndan Anadolu’ya sevk edilen silah ve cephanenin taşındığı tarihi İstiklal Yolu’nda yürüyüş yapıldı. İnebolu Türk Ocağı binasından başlayan etkinlik, 5 kilometrelik tarihi rotada öğrencileri adım adım geçmişin izlerine taşıdı. Yürüyüşün ardından öğrenciler, Küre ilçesini ziyaret ettikten sonra İstiklal Yolu üzerinde yer alan ve tüm erkek nüfusu savaşlarda şehit düşen "Ersizler" ve "Ersizlerdere" köylerinde de yürüyüş yaptı. Çuha Doruğu mevkiinden başlayarak, Ersizlerdere köyüne kadar uzanan yürüyüş, yaklaşık 9 kilometre boyunca sürerek katılımcılara tarihi bir yolculuk deneyimi sundu. Bu sırada öğrencilere, şehitliklerin tarihi, köylerin ismini nasıl aldığı ve Kurtuluş Savaşı’ndaki önemi anlatıldı.
Köy camilerindeki şehitliklerde, şehit olanların künyeleri incelendi ve öğrenciler, geçmişteki kahramanlık öykülerini dinlediler. Ersizlerdere Kanyonu’nda yapılan molada ise öğrencilere sucuk ekmek ikram edilerek, günün yorgunluğu atıldı. Etkinliğin sonunda öğrenciler, tulum ve kemençe eşliğinde keyifli bir şekilde eğlendiler.
Küre Kaymakamı Zübeyde Aslan, etkinliğin en önemli hedeflerinden birinin gençlere milli mücadelenin ve bu ruhun önemini aktarmak olduğunu belirterek, "Milli mücadelemizin simgelerinden biri olan İstiklal Yolu’nu öğrencilere tanıtmak amacıyla bu etkinliği düzenledik" dedi. Aslan, İstiklal Yolu’nun tarihsel anlamına değinerek, "İnebolu’dan alınan cephanenin İnebolu, Küre, Seydiler ve diğer ilçelerden Kastamonu, Çankırı ve Ankara’ya kadar taşınması, o dönemdeki büyük fedakarlıkların bir göstergesidir. Bu, milletimizin bağımsızlık için verdiği zorlu mücadeleyi, vatanına duyduğu derin sevgiyi ve özgürlük adına sarf edilen büyük fedakarlıkları temsil ediyor. Bu etkinlik ile amacımız, gençlerimize milli mücadelenin ne denli önemli olduğunu ve bu özgürlük mücadelesinin nasıl kazanıldığını anlatmaktır. İstiklal Yolu üzerinde yer alan ve simge haline gelmiş Şerife Bacı'nın hikayesini, Küre ilçesinin tarihini ve bu yolun büyük bir kısmının Küre'den geçtiğini gençlerimize aktaracağız. Ayrıca, Ersizlerdere köyünün isminin anlamını, köyün tüm erkeklerinin cephede şehit düşmesi nedeniyle 'ersiz' kalmasının hikayesini de anlatıyoruz. Şehitlik ziyaretlerinin ardından gençlerimizle birlikte Ersizlerdere Kanyonu Tabiat Parkı'na iniyoruz ve etkinliklerimizi bu bölgede devam ettiriyoruz. Herkesin İstiklal Yolu'nu görmesini tavsiye ediyoruz."
Kastamonu Üniversitesi Öğretim Görevlisi Hikmet Haberal, öğrencilerine tarihsel derslerin sahada nasıl uygulanabileceğini göstermek amacıyla bu etkinliği düzenlediklerini belirtti. "Amacımız, öğrencilerimize sınıf ortamında verdiğimiz teorik bilgilerin pratikte nasıl hayat bulduğunu göstermek. İnebolu'dan Sakarya Meydan Muharebesi'ne kadar taşınan cephanenin bu topraklardan nasıl geçtiğini anlatmak istedik. Çünkü üç yıl boyunca cephaneler kağnı arabalarıyla bu yollar üzerinden taşındı" diyen Haberal, etkinlik kapsamında İnebolu Türk Ocağı binası ve Kent Müzesi'nin ziyaret edildiğini, ardından İnebolu Belediyesi Çok Amaçlı Salonu'nda öğrencilere hikayenin anlatıldığını ifade etti. Haberal, etkinliğin amacının, öğrencilere bu milli mücadelenin ruhunu kazandırmak ve coğrafyanın tarihsel önemini anlatmak olduğunu vurguladı. "Yürüyüşümüzü 150 öğrencimizle birlikte gerçekleştirdik. Ayrıca Küre Meslek Yüksekokulu öğrencileri de katıldı. Tarihi İstiklal Yolu'nda, şehir çıkışına kadar olan kısmı yürüyüp ardından Çuha Doruğu'na gittik. Buradan Küre ilçe protokolü ile birlikte 9 kilometrelik bir parkuru tamamlayarak Ersizlerdere köyüne ulaştık. Bu coğrafyayı turizme kazandırma amacımız var. Kastamonu Üniversitesi ormancılık ve tabiat turizmi konusunda uzmanlaşmış bir üniversite olarak bu tür projelere öncülük etmeye devam ediyor" dedi.
Küre Ersizlerdere Kalkınma Eğitim ve Eko Turizm Derneği Başkanı Mustafa Çağır da bölge hakkında bilgi vererek, "Ersizler ve Ersizlerdere köylerimizin isimleri, 1. Dünya Savaşı, Balkan Savaşı ve Kurtuluş Savaşı'na katılan tüm erkeklerinin şehit düşmesi nedeniyle bu şekilde anılmaktadır. Köyümüzde artık cenaze namazı kılacak, savaşa katılacak tek bir er dahi kalmamıştır. Bu sebeple köylerimize bu isimler verilmiştir. Bölge, Türkiye'nin en güzel sonbahar manzaralarının ve en güzel yeşil tonlarının görülebileceği bir yerdir. Ersizlerdere Kanyonu ise Türkiye'nin 252. tabiat parkı olarak ilan edilmiştir. Bu bölgede 9 kilometrelik yürüyüş parkuru oluşturulmuş ve ahşap seyir terasları eklenmiştir. Bu yürüyüş parkuru, doğa tutkunlarının huzur içinde gezebileceği, her mevsimde farklı güzellikleri keşfedebileceği bir alan sunmaktadır. Bu tür çalışmaların ve yatırımların, bölgenin eko-turizm açısından bilinirliğini arttırmasına katkı sağladığını düşünüyoruz ve bu tür aktiviteleri destekliyoruz" dedi.
“İstiklal Yolu'nu hem coşku hem de derin bir hüzünle yürüdük”
Yürüyüşe katılan Kübra Yegül, “İnebolu'da Türk Ocağı’nı ziyaret ettik. Burasının tarihini dinledik ve ne amaçla kullanıldığını öğrendik. Çarşıda yürüyüp, müzeyi gezdik. Oğuz Atay’ın doğduğu evi gördük, Ömer Seyfettin’in doğduğu sokağı keşfettik. İnebolu çok samimi ve küçük bir yer. Mimarisi gerçekten etkileyici, tüm evler birbirine yakın.Bu, dışarıdan bakıldığında son derece estetik bir manzara sunuyor. Çoğu yerde tarihi yapılar korunamıyor ama burada oldukça iyi bir şekilde korunmuş. Burada çarpık kentleşmeye rastlanmıyor ve tarihi dokusunu hala sürdürüyor. Sahili de oldukça güzeldi. İstiklal Yolu'nu yürürken hem coşkulu hem de derin bir hüzün hissettim. Ersizlerdere'nin hikayesini dinlerken, kağnılarla yürüyen insanların izinden yürümek bana çok farklı duygular yaşattı. O dönemin zorluklarını ve kayıpları hissetmek, erkekleri kalmayan evleri görmek çok etkileyiciydi. Bu duygu ile birlikte bu yolda yürümek benim için çok anlamlıydı” dedi.
Kastamonu Üniversitesi Turizm Fakültesi öğrencisi Zana Yeltekin ise, “Kurtuluş mücadelesinin ne kadar zor koşullar altında kazanıldığını ve bu toprakların ne büyük fedakarlıklarla elde edildiğini gördük. Ersizlerdere köyünden geçerken bu yerlerin çok güzel bir şekilde anlatıldığını hissettik. Yürürken, her şeyin farkına varmaya başladık. Duygusal anlamda çok etkilenmiştim, çünkü Türkiye’nin her köşesi cennet gibi. Bu ülke kolay kazanılmadı, bizler de bu mirası daha da ileriye taşıyacağız” şeklinde konuştu.
Derya Nur Saatçi de, “İnebolu’yu çok beğendim. Gerçekten çok güzel, adeta bir cennet. 8 kilometre kadar yürüdük. Küre Dağları'nın içinden bu noktaya kadar geldik. Yolda ayı ve yabani hayvanların ayak izlerini gördük. Yürürken duygulandım, çünkü bu toprakların ne kadar büyük bir zorlukla kazanıldığını daha iyi anladım” dedi.
Kastamonu Üniversitesi Öğretim Görevlisi Hikmet Haberal’ın koordinatörlüğünde düzenlenen “İstiklal Yolu Yürüyüşü” etkinliğine Küre Kaymakamı Zübeyde Aslan, Küre Cumhuriyet Savcısı Feyza Küçük, Turizm Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. İlker Şahin, doktora öğrencisi Ersin Uğur Aydın, Doğa Koruma ve Milli Parklar Kastamonu Şube Müdürlüğü ekipleri, Jandarma Arama Kurtarma (JAK) ekibinden Ferhat Çakmak ve Küre Eko-Turizm Derneği Başkanı Mustafa Çağır da katıldı.
