Kastamonu ili Taşköprü ilçesinde SEKA ve Kendir Endüstrisi
‘Geçtiğimiz yıl Kastamonu’nun Taşköprü ilçesinin meşhur sarımsağını tanıttığım "Milletin Efendisi" programının çekimleri sırasında, Kastamonu'nun Taşköprü ilçesinde geçirdiğim hafta boyunca, bölgenin ekonomik ve sanayi tarihine dikkat çekmek istiyorum. Bu köşe yazısında, SEKA Taşköprü Fabrikası'nın özelleştirme sürecini ve Taşköprü ilçesinin kendir endüstrisi ile olan ilişkisini ele alacağım’ diyen Adem Birinci’nin köşe yazısı haberimizde..
Taşköprü'nün Kendir Endüstrisi Mirası
Taşköprü ilçesi, Türkiye'nin dört bir yanında kullanılan kendir bitkisinin anavatanı olarak kabul edilir. Eskiden bu bitkiden elde edilen ürünler, ilçenin ekonomisine büyük katkı sağlardı. Her gün pazara bir demet kendir getirip satmak, ekonomik anlamda önemli bir gelir kaynağıydı. Ancak, zaman içinde bu değerli endüstri durağanlaştı.
SEKA Taşköprü: Bir Zamanların Güçlü Fabrikası
SEKA Taşköprü Sigara Kâğıdı Fabrikası, 1976 yılında kuruldu ve uzun yıllar boyunca bölge ekonomisine önemli katkılarda bulundu. Ancak, 1998 yılında özelleştirme kapsamına alındıktan sonra, işçi sayısı azaldı ve kendir kullanımı durduruldu. Fabrika alanı, binalar, lojmanlar ve eğitim tesisleriyle birlikte atıl bir duruma düştü. Bu bir zamanlar canlı ve üretken fabrika, özelleştirme sonrası umutsuz bir hale geldi.
MOPAK ve SEKA Taşköprü Fabrikası
SEKA Taşköprü Fabrikası, özelleştirme sonrasında MOPAK tarafından devralındı. Ancak, bu devralma sonrasında fabrikada herhangi bir gerileme yaşanmadığı iddia edilmektedir. İşte burada dikkat çekmemiz gereken önemli bir nokta var: Taşköprü ilçesindeki kendir ekimi ve üretimi, MOPAK ile herhangi bir ilişkilendirme taşımamaktadır. Kendir yerine ithal Virginia tipi tütün kullanıldığı ve odun selülozdan üretilen sigara kağıtlarının tercih edildiği bir dönemde, kendir endüstrisinin zorlu bir süreçten geçtiği aşikârdır.
Sonuç ve Düşünceler
Özelleştirme süreci, birçok kamu iktisadi teşekkülünün kaderini paylaşmış gibi görünüyor. İşçi hakları göz ardı edilerek ve bu kurumlar yok pahasına satılarak, bölge ekonomileri ve binlerce insanın geçim kaynakları tehlikeye atılmıştır. SEKA Taşköprü Fabrikası da bu süreçten nasibini almış ve atıl bir yatırım haline gelmiştir.
Ancak, ülkenin bu tür kaynakları geri kazanma konusunda umutsuz olmamak gerekir. Bu süreçte toplum olarak bir arada hareket etmeli ve bu tür olumsuz gelişmelere karşı durmalıyız. Eğer bu yönde bir değişiklik olmazsa, kaynaklarımızın daha fazla yok olmasına izin vermemeliyiz.
Adem Birinci'nin Köşe Yazısının Tam Metni;
'Geçen yıl dünyaca ünlü Taşköprü sarımsağının öyküsünü ekranlara taşıma adına "Milletin Efendisi" programımın çekimleri için bir hafta boyunca Kastamonu'nun Taşköprü ilçesinde minik bir tatil yapma ve bölgeyi inceleme imkânım oldu.
Taşköprü ilçemiz sanayinin binlerce dalında kullanılan mucize bitki "kendir"in ülkemizde anavatanı gibi. Eskiler kendiri şöyle anlatıyor:
"İlçede 1946 yılında kurulmuş kendir işleyen fabrika vardı. Şimdi Meslek Yüksekokulu olan o zamanki adı Sümerbank iplik fabrikası, kendirden ip çeşitleri bükerdi. Kendir yılın her günü paraya çevrilebilirdi. Cuma günü pazara bir demet kendir getirip satıp pazar masrafını düzebilirdiniz. Kendiri olanın eli harçlıksız kalmazdı.
Taşköprü Kendir Sanayi Müessesesi; Sümerbank Taşköprü Kendir Sanayi 1947 yılında kuruldu. 1985 yılında işyerinde 391 işçi ve 35 memur çalışıyordu. 1995 tarihinde Tekel'e devredildi. Tekel de bu işletmeyi kapattı.
Taşköprü SEKA'nın mazisi ise şöyle: 1976 yılında temeli atıldı, 1984 yılında işletmeye açıldı, 1998 yılında özelleştirme kapsamına alındı, 2003'te satıldı, özelleştikten sonraki süreçte işçi sayısı düştü, hammadde olarak kullanılan kendir alımı durduruldu… Fabrika binaları, lojmanlar, parklar, eğitim mekânlarıyla birlikte 50 bin metrekaresi kapalı olmak üzere 850 bin metrekare yerleşke bir anda "hayalet" alana dönüştü.
Bir zamanlar harıl harıl tam kapasite ile çalışan Taşköprü SEKA Sigara Kâğıdı Fabrikası, özelleştirme kapsamında Mopak'a satıldıktan sonra, istihdamda, üretimde ve bölgesine sağladığı katma değerde geçmiş yıllardaki hareketliliğini arar hale geldi.
Zamanında Taşköprü halkının umudu olan Taşköprü SEKA bugün artık umut kapısı olmaktan çıkıp atıl bir yatırım olarak çürümeye terk edilmiş vaziyette bekliyor.
2003 yılına kadar toplam 560 çalışanı ve Taşköprü köylerinde yetiştirilen kendirin sağladığı ekonomik katkı ve harıl harıl çalışan fabrikada üretilen sigara kâğıdı ile ülke ve bölge ekonomisine önemli katkı sağlayan Taşköprü SEKA özelleştirme kapsamının ardından MOPAK'a geçmesiyle birlikte durağan bir döneme geçti. SEKA'da çalışan tüm memurlar başka resmi kurumlara nakledilirken, işçiler de tazminatları ödenerek işten çıkartıldı. Mopak, fabrikayı çalıştıracağı taahhüdünde bulunmasına rağmen 60 kadar işçiyi asgari ücretle işe alarak fabrikanın çarkını ilk iki sene döndürdü ancak her geçen gün fabrikayı atıl vaziyete itti.
Yukarıda anlatılan şekliyle tüm gelir getiren Kamu İktisadi Teşekküllerin (KİT) hepsinin kaderi böyle sevgili okurlar. Bulunduğu bölgelerde ekonominin can damarı olan binlerce insanı istihdam eden hayat damarları mesabesinde binlerce kurum ve kuruluşumuz yok pahasına zarar ettirildi ve peşkeş çekildi maalesef. Bu güzel ülkemizi planlı bir şekilde yıkımın sadece bir parçasıydı...'
(Adem Birinci/YeniMesaj/KöşeYazısı)