Kastamonu'nun Taşköprü ilçesi Kurbantepe Mezarlığı'nda merhum Dombil'in Abdullah'ın mezar taşındaki esrarengiz yazı uzun bir süredir merak konusu olmuştu. Muhabirimiz, bu gizemi çözmek için detaylı bir araştırma yaptı ve ilginç bir hikayeyle karşılaştı. İşte mezarın başındaki yazı ve hikayesi:
Kastamonu'nun Taşköprü ilçesi Kurbantepe Mezarlığında bulunan kabirdeki yazı vatandaşlar tarafından hep merak ediliyordu. Kurbantepe Mezarlığında bulunan ve mezardaki yazı ile hep merak edilen merhum Dombil'in Abdullah’ın hikayesini Muhabirimiz Hamza Sefa YILMAZ araştırdı.
Kabir Başındaki Yazı ise şu şekilde;
'Zalim Düşman Durur Daima Karşımda
Bu Yıl Basdım Kırk Bir Yaşıma
Bu Çekilmez Kader Geldi Başıma
Size Anlatırım Ben Bu Haberi
Haksız İş Yapmazdım Ezelden Beri
Ben Hiç Güçlükden Kalmazdım Geri
Değiştim Dünyayı Ona Yanarım
Zengin Zalimlere Bir Bela İdim
Fakir Yoksuzlara Mübtela idim
Alış Veriş Diye Geldi Yanıma
Çatal’ın Kızı Kıydı Canıma.'
Hem ziyaretçiler hemde ilçe halkı tarafından çok merak edilen ve kabir başına yazdıralılan bu şiir herkes tarafından merak ediliyordu. Muhabirimiz yazılan yazıyı araştırarak, önce Gizlice Mahallesi Muhtarı’na ulaşarak daha sonrası ise vefat eden Dombil'in Abdullah’ın akrabası sanayi esnafı olan Yıldırım Mehmet Özbozkurt’a ulaştı.
Kurbantepe Mezarlığındaki Esrarengiz Yazı
Kurbantepe Mezarlığı'ndaki mezar taşında yer alan yazı, ilçe sakinleri ve ziyaretçileri tarafından uzun süredir merak ediliyordu. Ancak bu yazının kökeni ve anlamı hakkında birçok spekülasyon vardı.
Dombili'nin Abdullah'ın Hikayesi
Muhabirimiz, mezar taşındaki yazının arkasındaki hikayeyi aydınlatmak için Dombil'in Abdullah'ın yaşam öyküsünü araştırdı. Ortaya çıkan hikaye oldukça şaşırtıcıydı.
Şair Mezar Taşında - Hikayenin İç Yüzü
Mezarın başındaki yazı şu şekildeydi: "Zalim Düşman Durur Daima Karşımda, Bu Yıl Basdım Kırk Bir Yaşıma...". Bu yazının ardındaki hikaye, haksız bir ölüm ve adaletsizlikle dolu.
Haksız Bir Ölümün Hikayesi
Dombili'nin Abdullah, o dönemin ileri gelen ve zengin bir esnafıydı. Ancak trajik bir olay, onun ölümüne yol açtı.
Adaletsizlik ve Kıskançlık
Çatal ailesinin kızı Şerif, Dombil'in Abdullah'ın dükkânına alışveriş yapmak için gelmiş, ancak bu ziyaret trajik bir sona yol açmış. Kıskançlık ve haksız işler, bu acı olayın arka planında önemli bir rol oynamış.
Gizemli Yazının Ardındaki Aile
Dombil'in Abdullah'ın ailesi, onun mezar taşına bu yazıyı yazdırmıştı. Bu yazı, haksızlığa uğradığını düşünen bir ailenin çaresizliğini ifade ediyordu.
Taşköprü'nün İlk İşadamı ve Hayırsever
Dombil'in Abdullah, Taşköprü ilçesinde işlerin ilk yapıldığı kişilerden biriydi. Canik lastiği, giyim ve bakkaliye gibi ürünlerin ilk satışını gerçekleştiren bir hayırsever olarak biliniyordu.
Hikayenin Günümüze Etkileri
Dombil'in Abdullah'ın ölümü, ilçede hala hatırlanan ve üzerinde konuşulan bir hikaye olarak yaşamaya devam ediyor. Ailesinin torunları ve hayatta olan akrabaları, Dombili'nin anısını sürdürüyor.
Dombili'nin Abdullah'ın Son İzleri
Dombil'in Abdullah'ın vurulduğu dükkanın yeri, tarihi bir arastanın hemen karşısında bulunuyor. Bu mekân, ilçenin tarihinde önemli bir yer tutuyor.
Dombil'in Abdullah'ın hikayesi, Taşköprü'nün tarihindeki önemli bir olayı aydınlatan ve uzun süre merak edilen bir gizemi çözen bir öykü olarak ortaya çıktı.
Haberin tam metni;
Bozkurt yaptığı açıklamada; “O dönemlerin ileri gelen zengin bir esnafı olan Dombil'in Abdullah dükkanına alışveriş yapmak için gelen ve Çatal ailesinin kızı olan Şerif tarafından vurularak öldürüldü. Çatal’ın kızı (Şerif) dükkana gelerek, rafta duran kumaşı istediği ve Dombil'in Abdullah arkasını döner dönmez silahla vurduğu söyleniyor. Kurbantepe Aile Mezarlığına defnedilen Dombil'in Abdullah’ın kabrine ise o yazıyı ailesi yazdırmış” dedi.
Dombil'in Abdullah Taşköprü'de hem sevilen hemde o dönemki ilçenin en zengini olarak biliniyormuş. Taşköprü'deki bazı esnaflar ve vatandaşlar Dombil'in Abdullah işlerinin iyi gitmesinden dolayı kıskançlık durumuyla birlikte, vurmaları için Çatal’ın kızı (Aile Lakabı) Şerif’e vur diye söylemişler. Muhabirimiz Hamza Sefa Yılmaz'ın araştırmaları neticesinde Dombil'in Abdullah ilçede ilk kürek, canik lastiği, giyim ve bakkaliye üzerine ürünlerin ilk satışını yaptığı kişiymiş ve köylü vatandaşın babası olarak adlandırılıyormuş. 1950 yılında 41 yaşında dükkanında vurularak hayata gözlerini yumuyor.
Dombil'in Abdullah vefat ettikten sonra ailesi İstanbula göç ediyor. Hayatta olan kendisi gibi hayırsever oğlu Cengiz Çırak ise şuanda Taşköprü’ye yapılan “Huzurevinin” tüm maaliyetini karşılaşıyor. Öte yanda bir oğlu olan Cengiz Çırak ve kızı Gülten Bulgur ve torunları Mehmet Çırak, Abdullah Çırak ve Necmiye Güllü'nün halen hayatta olduğu bilgisini sizlerle paylaşalım.
Dombil'in Abdullah’ın vurulduğu dükkanın yeri ise Karasait Camii’nin karşısında ki tarihi arastada olduğu biliniyor.