Türkiye’nin deprem gerçeği, riskli yapıların dönüşümünü her geçen gün daha önemli hale getiriyor. Özellikle İstanbul’da yaşanan ve büyüklüğü 6.2’yi bulan depremlerin ardından, dayanıksız binaların yıkılarak yeniden inşa edilmesi süreci yeniden gündeme geldi. Bu dönüşüm süreci, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na bağlı Kentsel Dönüşüm Başkanlığı tarafından dört temel aşamada yürütülüyor.

1. Adım: Risk Tespiti İçin Başvuru

Kentsel dönüşüm süreci, yapı malikinin riskli yapı tespiti talebiyle başlıyor. Yapının muhtemel bir afette yıkılma veya ciddi hasar görme riski taşıması durumunda, bina sahipleri lisanslı kurumlara başvurarak analiz yapılmasını talep edebiliyor. Bu başvurular e-Devlet üzerinden, Kentsel Dönüşüm Başkanlığı’nın resmi web sitesi aracılığıyla gerçekleştirilebiliyor.

2. Adım: Risk Raporunun Hazırlanması ve Bildirimi

Lisanslı firmaların gerçekleştirdiği incelemeler sonucunda hazırlanan raporlar, büyük şehirlerde ilgili belediyelere, diğer illerde ise Kentsel Dönüşüm Müdürlüklerine iletiliyor. Eğer yapının riskli olduğu kesinleşirse, bu durum tapuya da şerh düşülerek bina sahiplerine resmi olarak bildiriliyor. Malikler, bu bildirime karşı 15 gün içinde itiraz hakkına sahip. İtirazlar teknik heyet tarafından değerlendirilerek nihai karar veriliyor.

3. Adım: Riskli Yapının Yıkılması

Risk tespitinin kesinleşmesinin ardından bina sahiplerine yapının yıkılması için azami 90 gün süre tanınıyor. Bu sürede yıkım gerçekleşmezse, ilgili kurumlar devreye girerek elektrik, su ve doğal gaz hizmetlerini kesiyor. Gerekli görülürse kolluk kuvvetlerinin desteğiyle tahliye ve yıkım işlemleri de gerçekleştirilebiliyor. Yıkım masrafları bina sahiplerine hisseleri oranında yansıtılıyor.

4. Adım: Yeniden İnşa ve Malikler Arası Anlaşma Süreci

Yıkım sonrası yeni yapıların nasıl inşa edileceği konusunda maliklerle görüşülerek ortak bir yol belirleniyor. Tüm maliklerin oybirliği sağlanamazsa, hissedarların salt çoğunluğu ile karar alınabiliyor. Bu aşamada yapı ruhsatı, tevhit ya da ifraz işlemleri gibi konular, alınan çoğunluk kararı doğrultusunda yürütülüyor. Anlaşmaya yanaşmayan maliklerin hisseleri ise açık artırma yoluyla diğer maliklere veya onların anlaştığı müteahhitlere satılabiliyor.

Satış işlemleri, Bedel Tespiti ve Satış Komisyonu tarafından belirlenen rayiç bedel üzerinden yapılıyor ve süreç tamamen şeffaf biçimde yönetiliyor. Yeni maliklerin tapuya tescil edilmesinden sonra inşa faaliyetlerine başlanıyor. Ayrıca maliklere vergi, harç muafiyeti, kira yardımı ve faiz desteği gibi çeşitli teşvikler de sunuluyor.

Kentsel dönüşüm süreci, sadece yapıların yenilenmesini değil, aynı zamanda şehirlerin daha güvenli ve yaşanabilir hale gelmesini hedefliyor. Riskli yapıların yıkılıp yerine modern, depreme dayanıklı binaların yapılması; hem bireylerin can güvenliğini sağlıyor hem de şehirlerin geleceğini güvence altına alıyor.

Kaynak: AA