İstanbul’un fethi denildiğinde akla gelen ilk isimlerden biri olan Ulubatlı Hasan, yüzyıllardır halkın zihninde kahramanlık timsali olarak yer almaktadır.
Ulubatlı Hasan Gerçek mi?
Evet, Ulubatlı Hasan gerçek bir tarihî şahsiyettir. Ulubatlı Hasan’ın tarih sahnesindeki yeri uzun yıllar boyunca netlik kazanmamıştı. Batılı bazı tarihçiler, Bizans kaynaklarında onun adına doğrudan rastlanmaması nedeniyle bu kahramanın bir mitolojik figür olabileceğini öne sürdüler. Özellikle Yorgios Sfrancis’in Chronicon Maius adlı eserinin bazı bölümlerinin sonradan eklendiği iddiaları, bu şüpheleri güçlendirmişti.
Tarihçi Hakan Yılmaz’ın 2024 yılında yayımladığı makale ve arşiv belgeleri, Ulubatlı Hasan’ın yalnızca bir anlatıdan ibaret olmadığını, II. Murad ve Fatih Sultan Mehmet dönemlerinde yaşamış ve Osmanlı ordusunda üst düzey görevlerde bulunmuş bir asker olduğunu göstermektedir. 1425 tarihli vakfiye belgelerinde "İslam sancağının dikicisi" olarak geçen Hasan Ağa, "Baba Hasan-ı 'Alemi" ve "Sancaktar Baba" gibi unvanlarla da tanımlanmıştır.
Gerçek Adı Hasan Ağa: Askerden Hayırsevere
Ulubatlı Hasan, yalnızca surlara sancağı diken bir savaşçı değil; aynı zamanda Osmanlı ordusunda önemli bir görev üstlenen "Alemdar" ve "Sekbanbaşı" unvanlarına sahip üst düzey bir subaydır. Aslen Bursa’nın Ulubat köyünde doğan Hasan Ağa, vakfiye belgelerinde “Baba Hasan-ı 'Alemi” ve “Sancaktar Baba” gibi isimlerle de anılmaktadır.
II. Murad döneminde sancaktar olarak göreve başlayan Hasan Ağa, yalnızca askerî kariyeriyle değil, sosyal yapılar inşa ettiren bir hayırsever kimliğiyle de dikkat çeker. Edirne ve çevresinde cami, mektep, hamam ve zaviye gibi eserler yaptırdığı bilinmektedir.
Ulubatlı Hasan Olayı Nedir?
Ulubatlı Hasan olayı, 29 Mayıs 1453 tarihinde gerçekleşen İstanbul’un fethinde yaşanan ve tarihe damga vuran anlardan biridir. Efsaneye göre Osmanlı ordusu surlara büyük bir hücum düzenlediğinde, Hasan Ağa, elinde Osmanlı sancağıyla birlikte Topkapı (o dönemki adıyla San Romano) burcuna tırmandı. Ağır yaralar almasına rağmen sancağı surların tepesine dikmeyi başardı. Bu olay, Osmanlı askerlerine moral olmuş, Bizans savunmasının psikolojik olarak çökmesine yol açmıştır.
Söz konusu olay, yalnızca Osmanlı kaynaklarında değil, Bizanslı gözlemcilerin notlarında da yer almaktadır. Bu da Ulubatlı Hasan’ın bir efsaneden öte, tarihte iz bırakmış bir kişi olduğunu kanıtlar niteliktedir.
Ulubatlı Hasan Sancağı Nereye Dikti?
Ulubatlı Hasan’ın Osmanlı sancağını diktiği yer, günümüzdeki Topkapı bölgesinde yer alan eski Bizans surlarıdır. Bu bölge, Bizans döneminde "San Romano Kapısı" olarak biliniyordu. Fetihten sonra Osmanlılar buraya "Topkapı" adını verdi. Bugün, bu burç tarihî bir sembol haline gelmiştir ve fethin simgesi olarak kabul edilmektedir.
Ulubatlı Hasan’ın elindeki beyaz sancakla bu burca tırmandığı, tarihî minyatürlerde ve belgelerde ayrıntılı şekilde tasvir edilmiştir. Başındaki "dardağanlı başlık" ve elindeki ak sancakla çizilen bu figür, sadece bir kahramanlık sembolü değil, aynı zamanda bir dönemin ruhunu temsil eder.