Tutukluluğunun 66. gününde kamuoyuna yazılı bir mektup gönderen Özdağ, cezaevi yönetiminin verdiği yemekleri almayacağını ve sadece odasında bulunan yiyeceklerle yaşamını sürdüreceğini ifade etti.

“İddianame Hazırlanana Kadar Cezaevi Yemeğini Reddediyorum”

Özdağ, mektubunda tutukluluk sürecinin hukuka aykırı şekilde uzatıldığını savunarak, “Eğer suçlandığım iddialardan dolayı en üst sınırdan ceza alsaydım bile bu kadar süre tutuklu kalmazdım,” dedi. Bu nedenle iddianame hazırlanıp mahkemeye sunulana kadar, cezaevi mutfağından gelen yemekleri yememe kararı aldığını duyurdu.

Ramazan’da Kantin Ürünleriyle Sahur ve İftar

Mektubunda Ramazan ayına da değinen Özdağ, kalan üç gün boyunca iftar ve sahurunu hücresinde kantinden aldığı malzemelerle yapacağını belirtti. Bayram sonrasında da cezaevi yemeklerini reddedeceğini ifade eden Özdağ, “Odamda bulunan yiyeceklerden sadece ölmeyecek kadar tüketeceğim,” diyerek kararlılığını ortaya koydu.

“Düşman Ceza Hukuku İstemiyoruz”

Ümit Özdağ, mektubunda devletin kendilerine “düşman muamelesi” yaptığını öne sürerek, adil bir yargılama ve hukuka uygun muamele talep etti. “Biz düşman değiliz. Bize düşman gibi davranılmasını ve düşman ceza hukuku uygulamalarını hak etmiyoruz,” ifadelerine yer veren Özdağ, tek beklentilerinin adil bir hukuk süreci olduğunu vurguladı. Yetkililere çağrıda bulunan Özdağ, “Bize duyduğunuz kin, sizi adaletsizliğe sürüklemesin. Sadece adaletli olun,” sözleriyle mektubunu sonlandırdı.

Gözler İddianamede

Ümit Özdağ’ın tutukluluk süresi ve iddianamenin hazırlanma süreci kamuoyunda da yakından takip ediliyor. Özellikle Kayseri İl Emniyet Müdürlüğü’nden beklenen belgenin 24 Mart’ta dosyaya eklendiği belirtilirken, iddianamenin hala mahkemeye sunulmamış olması dikkat çekiyor. Süreçle ilgili yasal ve siyasi gelişmelerin önümüzdeki günlerde hız kazanması bekleniyor.