İzzet Sarı yazdı...

Adalet ve Kalkınma Partisi (Ak Parti) genel merkez düzeyinde  yeniden bir yapılanmaya gidiyor… Bu yapılanma veya yenilenme ne derseniz deyin  öyle bildiğimiz ve alışık olduğumuz yenilenme olmadığını görüyoruz.

Ak Parti’nin ilk kurulduğu fabrika ayarları her kesimi kucaklayan her siyasi görüşten kanaat önderlerinin yer aldığı bir çatıdan ibaretti. Yani siyasetteki adı Merkez Sağ.

Mesela Güneydoğu bölgesinden Kürt kökenli Abdülkadir Aksu, Ordulu Sosyal Demokrat Ertuğrul Günay, Zonguldaklı Demokrat Köksal Toptan, muhafazakar Cemil Çiçek  ve Ülkücü hemşehrimiz Murat Başesgioğlu gibi isimlerden oluşuyordu partinin vitrini.

 Böyle olunca da Ak Parti seçmene şu mesajı veriyordu. Biz tüm kesimleri kucaklıyoruz. Bundan sonrada Merkez Sağ’ı biz temsil ediyoruz diyorlardı.  

Bu saydığım isimlerin hepsi zaman  içinde değişik sebeplerden dolayı   Ak Parti’den uzaklaştılar. Dolayısıyla Ak Parti herkesimi kucaklayan bir parti görünümünden de hızlı bir şekilde uzaklaşıverdi.

Peki Ak Parti’de yeniden nasıl bir değişim yapılıyor. Ak Parti öze dönüyor diyebiliriz! Nasıl yani? Öze dönmek ne demek?

 Ak Parti yeniden dindar ve muhafazakar bir yapıya bürünüyor.

Bunu tüm bakanlıklarda ve tüm teşkilat yapılarında görebiliyoruz.

Mesela Kastamonu’da resmi kurumlardaki yeni yeni kadrolaşmaya baktığımızda bu gün gibi ortaya çıkıyor.

Milletvekili Halil Uluay bilindik yapısı ile Kastamonu’da kendi kadrosunu kurduğunu görebiliyoruz.

Ak Parti’nin aşırı muhafazakar kesimi Milletvekili Serap Ekmekçi’yi istemiyor! Hatta her fırsatta  ötekileştiriliyor.

Sağlık teşkilatındaki yönetim kadrosunun atamalarında tüm insiyatifi Halil Uluay’ın almasına karşın kendisine gidenlere “Ben yapmadım , ben karışmıyorum , Serap hanım yaptı!” şeklindeki serzenişini Kastamonu’da herkes konuşuyor.

Yine Halil Uluay’ın Milli Eğitim camiasındaki kadrolaşma harekatını incelediğimizde yine aynı fotoğraf ile karşı karşıya olduğumuzu görürüz.

Şimdi gelelim 80 küsur yıldır kutlanan 23 Ağustos’taki Atatürk’ün Kastamonu’ya gelişi  Şapka ve Kıyafet İnkılabı etkinliklerinin yansımasına.

Ak Parti’nin içinde aşırı muhafazakar ve Atatürk düşmanı olan bir kesim var. Bu bir gerçek.  Eski Ak Parti milletvekili Mehmet Metiner kontrolündeki Akit grubu buna bir örnektir. Biz Mehmet Metiner’in Akit silahını ne zaman gördük.

Dönemin Milletvekili Hakkı Köylü’ye “Öğretmenevinde kumar baskını” operasyonuyla.

Peki bu olayın Kastamonu’daki iş birlikçileri kimlerdi? Hakkı Köylü’nün 50 küsur yıldır okey oynadığını başta Cumhurbaşkanı olmak üzere bu memlekette bilmeyen var mı? Yok.

Peki yapılmak istenen operasyon neydi. Hakkı Köylü’yü halk nezdinde itibarsızlaştırma ve ötekileştirme operasyonuydu bu!   Mehmet Metiner ve medya uzantıları bu operasyonda  başarılı olamadı. Lakin Kastamonu dışındaki dindarları sosyal medyadaki trolleri vasıtasıyla ikna etti.

Şimdi,  Kastamonu’da (bizim bildiğimiz) aynı güruh aynı operasyonu Milletvekili Serap Ekmekçi’ye çekiyor.

Ak Parti’nin içerisinde ciddi olarak bir güç kavası ve kadrolaşma savaşı söz konusu.

23 Ağustos’daki törenlere Halil Uluay başta olmak üzere Serap Ekmekçi, Hasan Baltacı, Valimiz Meftun Dallı ve diğer siyasiler katıldı.

Ama tüm eleştiriler Valimiz Meftun Dallı ve Serap Ekmekçi üzerineydi. Yani Halil Uluay’a bir gram eleştiri yoktu!

Ak Parti’nin içindeki bu güç savaşı zaten ülke genelinde bir kan kaybına neden oldu. Hatta Kastamonu belediye seçimlerini  kaybettirdiği gün gibi ortada.

Parti içindeki bu güç savaşı  bakalım bundan sonra  partiyi büyütecek mi, yoksa bitirecekmi hep birlikte göreceğiz.

Bu arada Belediye Başkanı Hasan Baltacı birkaç gün önce bir açıklama yaptı. Akit grubunun saldırıları ve sosyal medyadaki linç girişimine karşın “ Ak Parti Serap Ekmekçi’ye sahip çıkmadı” diye…

Bu doğru bir açıklama olsa da Ak Parti’nin içine atılmış bir bombaydı aslında.

Hasan Baltacı’nın bu çıkışına karşı Milletvekili Halil Uluay dün cevabı bir açıklama yaptı.

“Halk sizden hizmet bekliyor” diyordu Sayın Uluay.

Yani soruya soru ile cevap veriyordu!

Bu açıklamada doğru bir açıklama ancak Halil Uuay’ın göz ardı ettiği bir gerçek daha vardı. Halk kendilerinde de hizmet bekliyordu!

Bu halk yerelde iktidar olan CHP’den hizmet bekliyor bu doğru, lakin genelde iktidar olan Ak Parti’den  dolayısıyla  Halil Uluay ve  Serap Ekmekçi’den hizmet beklemiyormu?

Bu memleketin dağlar kadar sorunu varken  birde parti içi savaş ve karşılıklı boş atışmalarla kaybedecek zamanı olmadığını sorumlu kişiler ne zaman anlayacak?

GÜNÜN SÖZÜ

“Kimsenin çay bardağına şeker olmayın çünkü şeker eridikten sonra işiniz biter.”