Bir değil, onlarca kanlı savaşın ardından Mustafa Kemal Atatürk tarafından bir asır önce kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin 101’inci yılını büyük bir coşkuyla kutluyoruz toplum olarak.

Kurulduğu günden beri nice badireler atlattı, nice entrikalarla yolu kesilmek ve hatta bölünmek istendi de bu necip milletin üstün feraseti ve zekasıyla bertaraf ettik defalarca.

Bu aziz ve necip millet kendi içinde sürekli kavgalar etmiş olsa da dışarıdan yapılan müdahaleler karşısında birlik beraberliğini her zaman koruyarak bugünlere nasıl geldiyse bundan sonrada ilelebet devam edecektir.

Ne demişti büyük önder Mustafa Kemal Atatürk, “Türkiye Cumhuriyeti, ilelebet payidar kalacaktır.”

İşte bu cennet vatanı ilelebet yaşatmak adına hepimiz üzerimize düşeni en iyi şekilde yapmak zorundayız.

Bir asırdır batılı ülkelerin içimizdeki uç karakolları (Cemaatler, tarikatlar ve hatta çeşitli terör örgütleri vasıtasıyla) önü kesilmek istenen Türkiye, her zaman oynanan oyunları geçte olsa farkına vararak birlik beraberlik içerisinde engelleri birer birer aşarak geldi bugünlere.

Daha dün; Batılıların içimizdekileri uç karakollarını kullanılarak darbelerle bu ülkenin önü kesilmedi mi?

Daha dün; Türkiye’nin kuzeyindeki komşuları Rusya ve Ukrayna’yı savaşa sokan ve bölgeyi ateşe veren aynı zihniyet değil mi?

Daha dün; Arap Baharı ile Libya, Irak, Mısır liderlerini öldürüp iç karışıklık yaratan ve bölgeyi göçe zorlayarak savaşa zemin hazırlayan Siyonizmin kirli ajandası değil mi?  

Daha dün; Amerika’nın korkulu rüyası olan BRICS oluşumunu engellemek için Rusya’nın Kazan kentinde düzenlenen liderler zirvesi ve aynı gün bölücü terör örgütü PKK tarafından düzenlenen Ankara’nın Kazan ilçesindeki TUSAŞ saldırısı bir tesadüf olabilir mi?

Daha dün; Yine aynı zihniyet tarafından kirli emelleri için kullanılan Uç karakolları vasıtasıyla 15 Temmuz’u yaşamadık mı?

Tabi ki 1.ve 2. Dünya savaşlarını unutmayacağız. Tabi ki Balkan harbini, Çanakkale’yi ve en önemlisi de Kurtuluş Savaşı’nı unutmayacağız…

Bu savaşlı yılları unutmadan kirli ve zehirli oyunları fark ederek düşmana karşı her zaman uyanık ve daima hazır olmamız gerekiyor…

Ülkeyi yöneten liderlerin onlarca hatası ve kusuruna rağmen; nasıl ki atalarımız M.Ö.247 yılına kadar varlığını Hakanların liderliğinde sürdürmüş ise; Nasıl ki; Cengiz Hanlar, Atillalar, Oğuz Hanlar, Selçuklular, Osmanlılar ve yakın tarihte Gazi Mustafa Kemal Atatürk liderliğinde küllerinden doğup yeniden varlığını sürdürüp bizlere emanet olarak bu cennet vatanı bırakmışlarsa…

İşte bizlerde içerideki ve dışarıdaki zihniyetin ajandasındaki kirli ve zehirli oyunu önceden görüp varlığımızı ve bu cennet vatanı gelecek kuşaklara aktarmak için daima ama daima her türlü oyuna karşı hazır kıta uyanık olmak zorundayız… (NOKTA)

Nice 101 yıllara Türkiye’m…

GÜNÜN SÖZÜ

“Cumhuriyetimiz öyle zannolduğu gibi zayıf değildir. Bu vatan bedavada kazanılmış değildir. Bunu elde etmek için her tarafa kırmızı kanımızı akıttık. İcabında bu cennet vatanın müesseselerini müdafaa için lazım olanı yapmaya hazırız…”

(M.Kemal Atatürk)