HAZRETİ HAMZA
Dünyaya geldiğin anda, Muhammed henüz doğmamıştı
Yeğenin teşrif edince, amcalığın onaylanmıştı
Sen Mekke sokaklarında, O Medine de oynamıştı
Dört yıl sonra tanışınca, Hamza’nın canı kaynamıştı
Süveybe emzirdi sizi, yeğenin Ahmed sütkardeşin
Avcılığın dilde destan, hayran bırakırdı güreşin
Yüzünü gördüğün anda Muhammed ışıtan güneşin
Kays kızı Havle annemiz, oldu senin muhterem eşin
Gelenekti, örftü derken İslam’la biraz geç tanıştın
Müslüman olduktan sonra cennetlik kullara karıştın
Geride kalan ömrünü, Allah yoluna adamıştın
Yapacağın her işini Hazreti Peygambere danıştın
İmanını açıkladın, tüm Kureyş’in nutku tutuldu
Herkes kızıyordu amma öfkeler zorla yutuldu
Seni ezmek isteyenin hayalleri hep kurutuldu
Hamza’ya kızan Ömer’de şehadete erip kurtuldu
Mekke de çile çektiniz, Mevla hicrete verdi izin
Medine’ye göç ettiniz Mü’minler yolda dizin dizin
Variyetler terkedildi çölü aştılar hazin hazin
Mescit de ezan okudu Bilal’i Habeşî müezzin
Medine de yaşıyorken, Resulün sancaktarı oldu
Seriyyenin kumandanı, Harp halinde ona sağ koldu
Kureyş’e kafa tutuldu, ticaret güzergâhı soldu
Müşrikler karar aldılar, Nebi’yi yok etmek tek yoldu
Karşılaştılar Bedir’de, Hamza birer birer öldürdü
Kibirli düşmanlar şaştı, gözlerinden fer’i söndürdü
Muhammedi sevindirdi ümmetin yüzünü güldürdü
Azgın Kureyş’e ders verdi, elleri boş geri döndürdü
İntikam almak isteyen Kureyş’te sular hiç durulmuyor
Sinelerde ateş yanar nerdeyse sofra kurulmuyor
Müşrik ordusu toplandı, Hind’e istikamet sorulmuyor
Akıllarda öç almak var, gece, gündüz kimse yorulmuyor
Resulullah haber aldı istişare için çağırdı
Münafıklar duydu amma, işine gelmeyen sağırdı
Tatlı hayatı bırakıp cihada çıkmak çok ağırdı
Korkaklık gösterenlere, Hamza, gür sesiyle bağırdı
Uhud’ta savaş başladı Müslümanlar daha üstündü
Okçular mevzi terk etti, Nebimiz onlara küskündü
Savaşın seyri değişti, ümmet, Resule çok düşkündü
Hamza şiddetle çarpıştı, kazanmak yine de mümkündü
Siba’yı öldürdü Hamza, Vahşi mızrağını fırlattı
Münafıklar belirlendi, çekilerek orduyu sattı
Ashap Nebiyi savundu, Sa’d, hiç durmaksızın ok attı
Uhud’un nurlu bağrına yetmiş şehit birlikte yattı
Hamza cephede savaşıp, ulvi farzı eyledi eda
Allah’ın Arslan’ıdır o, Hak uğrunda etti can feda
Muhammed gözyaşı döktü, hıçkırık yankılanan seda
Hamza, Uhud’un Yâren’i, Sancaktar Seyyidüşşüheda…
Ali KORKMAZ