O, Kerremallahü vecheh, lakabı Aliyyül Murtaza

Sabi, ilk mü’min sahabe, puta tapmaktan muhafaza

İmanında tereddüt yok, bu hali kaydetti hafaza

Namazı vaktinde kıldı, hiçbir zaman yapmadı kaza

Kahramanların pirisin, hep Muhammedin yanındaydın

Katiller sarınca evi, sen tehlikenin farkındaydın

Onun döşeğine yattın, canından ileriye saydın

Hicret ettin Medine’ye, gece ve gündüz yollardaydın

Yirmi dört yaşına girdin Fatıma Zehra’yla evlendin

Bedir savaşında coştun kibirli düşmanları yendin

Gazve ve seriyyelerde, kumlara, kanlara belendin

Ümmü Gülsüm, Zeynep, Hasan, Hüseyin’in babası sendin

Uhud, ağır imtihandı, yaraların aşkın eseri

Koştun Resulün yanına, korudun yüce peygamberi

Göğsünü siper eyledin, candan geçtin uzattın ser’i

Muhammedin kalbindesin ta ki çocukluğundan beri

Hayber’de bir efsaneydin kale kapısını koparttın

Düşmanlar ok yağdırırken demir kapıdan kalkan yaptın

Allah’ın Arslan’ı dendi,  zaferi şükrederek tattın

Peygamberin yaverisin, ömrünce yüce Rab’a taptın

Hicret ettiğiniz Mekke, fethedildi gözyaşı dindi

Kâbe’de ezan okundu, putlar kumun içine indi

Müşriklerin tacı tahtı, tarih sahnesinden silindi

Allah katında din İslam, tüm çağlar boyunca bilindi

Resulullah vefat etti, büyüten, eğiten üstadın

Eşin, bakiye göç etti, Fatıma’sız kalmadı tadın

Üç halifenin devrinde zamanını ilme adadın

Emirül mü’minin olmak, değildi ki senin muradın

Müslümanlar biat etti Ali hilafete seçildi

Muaviye kin peşinde, tefrika çıkarmayı bildi

Huzur ve mutluluk gitti, müminler hiç yere gerildi

Halifenin Sıffindeki verdiği kararlar adildi

Allah için savaştıkça, yakın dostların düşman oldu

Haset yanılttı onları, din kardeşliği ruhu soldu

Hazreti Ali ağladı, ki istikameti Hak yoldu

Fazla ıstırap çekmişsin, şu an benim gözlerim doldu

Muaviye baş kaldırdı, Halifeyi tanımaz huysuz

Muhammed, kardeşi seçti, şehid etti harici nursuz

Ali, Allah’ın Arslan’ı, onu sevmeyen kalsın susuz

Kalbimizde yaşıyorsun, kıyamet kopana dek sonsuz…

Ali KORKMAZ