Bir telefon çaldı…

Karşı taraftaki isim uzun yıllardır görmediğim bir meslektaşımdı…

Karaman Gazeteciler Cemiyeti Başkanı ve Küresel Gazeteciler Konseyi İl Temsilcisi Ahmet Küçükcicibıyık.

Naparsın ne edersin, hal hatır sorduktan sonra “ İzzet kardeşim bizim Karaman’da uzun yıllar Vali Yardımcısı olarak  görev yapan Sayın Meftun Dallı size vali olarak atandı.

Biz kendisinden çok razı olduk. Allah kendisinden razı olsun. Çok iyi bir insandır, güler yüzlü ve halk adamıdır ayrıca vatansever bir insandır. Valimize iyi bakın. Meftun bey size emanet.”

Arkasından Kocaeli Gazeteciler Cemiyeti Başkanı ve Kürüsel Gateciler Konseyi İl Temsilcisi  Cemal Kaplan arıyordu.“İzzet  başkanım  Meftun bey çok düzgün birisi ,çalışkan ve vatansever biridir. Çok şanslısınız. Valimize iyi bakın.”diyordu.

Valimizin atandığı ilk günden beri bu tür telefonların ardı arkası kesilmedi.

Sayın valimizin iyi bir bürokrat, iyi bir insan olduğu kesindi.

Evet bizde bu referansların ardından Kastamonu  Gazeteciler Derneği olarak yeni görevine başlayan valimiz Sayın Meftun Dallı’yı ziyaret ederek dinimiz ve töremiz gereği  hem  hoş geldiniz deme fırsatı,hemde tanışma imkanı bulduk.

Yozgat, Karaman, Kocaeli ve Maltepe’deki ortak dostlarımızın dediği gibi valimiz güler yüzlü, insancıl ve halk adamı ve de vatansever bir insan olduğunu daha ilk sohbetimizde anladık.

Vali Meftun Dallı, Kastamonu’ya hizmet etme aşkıyla yanıp tutuşuyordu. Vakit kaybetmek istemiyordu ama  ‘gelen-gidende’ eksik olmuyordu. Konuklarını mesaiden sonra gecenin bir vaktine kadar  ağırlıyor onları tanımaya çalışıyordu.

Mesai saatini tanışma sohbetleriyle harcamak istemiyordu.

Kısa zamanda ilçeleri dolaşıp, kaymakamlardan birifink almak istiyordu.

Evet yeni valimiz hemen Taşköprü ilçemizin komşusu Boyabat ilçemizdendi… Yani bölgemizin insanı, sorunlarımızı biliyor… Dahası bazen  sohbet esnasında Kastamonu şivesi bile konuşuyordu.

Ben inanıyorum ki, kısa sürede tanışma ve alışma dönemini geride bırakarak yıllardır çözülümeyen atıl yatırımların üzerine gidecek ve görev süresince güzel hizmetlere imza atacağına canı gönülden inanıyorum.

Tabi ki yıllardır çözülemen sorunlar  kısa sürede nasıl çözülecek  bununda imkansız olduğunu biliyorum ama en azından uyudumu hala koruyorum.

14 Mayıs’ta milletvekili seçilen Sayın  Halil Uluay ve Serap Ekmekçi, ödenek konusunda Ankara’da çalışırsa (!) Sayın valimizin de elinin  çok güçlü olacağı kaçınılmaz olacaktır.

Memlekete hizmet sadece Valimizin iyi bir insan olmasıyla maalesef olmuyor. Valilik makamı sadece üçlü sacayağının bir ayağı…

Şayet  milletvekillerimiz Sayın Halil Uluay ve Sayın Serap Ekmekçi Ankara’da çok çalışırsa ki öyle umuyorum. Saçayağının ikinci ayağı da tamamlanmış olur.

Peki sacayağının üçüncü ayağını oluşturan kurumlardaki yerel bürokrat, kaymakamlar, belediye başkanları il ve ilçe başkanları

… Eeee onları da bizler itekleyeceğiz gayrı…

Son olarak;

Bugün  yani 30 Ağustos;

 1071’de kapılarını açtığımız Anadolu’nun işgaline karşı yedi düvele karşı verdiğimiz bağımsızlık mücadelesinin zaferle sonuçlandığı gündür. 26 Ağustos’ta Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde başlatılan büyük taarruz, 101 yıl önce bugün zaferle sonuçlanmış, yeni bir Devlete ve Cumhuriyet’e giden yolu açmıştır. Egemenlik, bağımsızlığımız ve toprak bütünlüğümüz uğurunda kahramanca savaşan aziz şehitlerimizi rahmetle ve şükranla anıyoruz.  Zafer Bayramımız  kutlu olsun...

GÜNÜN SÖZÜ:

“En iyi vatansever, işini en iyi yapan kişidir…”

(M.Kemal Atatürk)