Necati Doğanç yazdı..
İnsanların geçmişlerini öğrenmenin,ecdadını tanımanın en büyük mutluluk olduğu kadar bir ihtiyaç oluğunu düşünüyorum.
Geçmişini geçmişte yaşananları,ecdadını tanımak ve onları geleceğe taşımak yarınlarımıza yön verebilmek için gereklidir.
İşte bugün Yazı Köy’lü Deli Halit Paşa’yı tanıyacağız.
“Halid Paşa, Kastamonu’lu Ahmet Bey ve Fatma Hanım‟ın oğlu olarak 1883 yılında İstanbul‟un Beşiktaş semtinde dünyaya gelmiştir.
Ahmet Bey her ne kadar Kastamonulu olarak bilinse de kendisi İstanbul doğumlu olup Osmanlı ordusunda askeri görevini yapmakta idi.
Kendisi bir çok savaşta yer almış, sırasıyla 1877-1878 Osmanlı-Rus Harbi, 1897 Dömeke Meydan Muharebesi ve Yemen İsyanı‟nın bastırılmasında etkin olarak rol almıştır.
Belirtilen savaş ve isyanlardaki başarılarından dolayı kendisi iki defa ödüle layık görülmüş olup Miralay rütbesiyle ordudan emekli olmuştur.
Halid Bey‟in 16 Ocak 1924 tarihinde kendi el yazısıyla TBMM‟ye sunduğu Tercüme-i Hal belgesindeki bilgiler ışığında, Dedesi Hacı Osman Bey‟in Tütün Gümrüğü Nazırlığı görevinde bulunduğu ve Kastamonu‟nun Taşköprü ilçesine bağlı Yazı Köy’ünün zenginlerinden olduğu belirtilmektedir.
Halid Bey altı kardeşin içinde üçüncü çocuk olarak dünyaya gelmişti. Dört erkek ve bir kız kardeşi vardı.
Halid Bey henüz genç iken kendisi gibi asker olan ağabeyi Mehmet Bey şehit olmuş, diğer ağabeyi Osman, küçük kardeşi Mahmut Beyler de vefat etmişler ve babalarının yatmakta olduğu Turgutlar Mezarlığı‟na defnedilmişlerdir.
Halid Bey annesine, hayatta kalan kardeşi Sami Bey‟e ve kız kardeşine büyük bir sevgiyle bağlıydı. Sami Bey, Anadolu‟ya Milli Kuvvetlere gönderilecek silah ve cephaneleri çiftliğinde saklıyor iddiasıyla, İngilizler tarafından tutuklanmıştı. Halid Bey hayatını hep cephelerde geçirmesinden dolayı, evlenmeye de vakit bulamamıştı.
Türk askeri tarihinin önemli şahsiyetlerinden biri olan Halid Paşa, Trablusgarp, Balkan ve Birinci Dünya Savaşlarında yer almıştır.
İstiklal Harbinde önce Doğu, sonra Batı Cephelerinde destanlar yazmış, Doğu Karadeniz, Doğu Anadolu ve Kafkaslar da yapılan bütün planları, oyunları bozan, İngilizler tarafından aranırken, Karadeniz Bölgesinde gönüllü milisler toplayıp eğiten, Kuva-yı Milliye‟yi teşkil eden, eşsiz teşkilatçılığı ile tarihte yerini almıştır.
Askeri başarılarının yanı sıra, Milli Mücadele‟nin başlangıcından itibaren Mustafa Kemal Paşa‟nın yanında yer almış, Milli Mücadele‟de oldukça önemli görevler üstlenmiştir.
Ardahan ve Kars‟ın alınmasında büyük rol oynamıştır. Hatta Kars‟ı kurtarmasından dolayı “Karsıalan” soyadını almıştır.
Katıldığı bütün savaşlarda aldığı 13 düşman kurşunu yarasını, gövdesinde şeref madalyaları gibi taşıyan, “Vatan bizimdir, kaçan haindir, düşmana sırtını döneni vururum. Ben dönersem siz de beni vurun” diye emir verebilen, cesaretinden ve gözü pekliğinden (kararlılığından) dolayı “Deli Halid” lakabı ile adından söz ettirmiştir.
Mustafa Kemal Paşa‟nın isteği üzerine II. Dönem Ardahan Mebusu olarak TBMM‟deki yerini almıştır. Askeri hayatındaki cesaret ve açık sözlülüğünü Mecliste devam ettirip, yoksulların ve tüm gazilerin meclisteki sesi olmuştur.
Vücuduna isabet eden on üç düşman kurşunuyla ölmeyen Halid Paşa, meclisin ortasında çıkan bir kavga sonucu arkadan vurularak hayata gözlerini yummuştur.”1
Ruhu şad olsun.
Kaynak: (1)Kafkas Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Tarih Ana Bilim Dalı
Türkiye Cumhuriyeti Tarihi Bilim Dalı.( Ferhat ACAR Doktora Tezi)