Şimdiki adıyla Esederesi, Osmanlı dönemi kayıtlarına göre İsaderesi olarak geçen ve birkaç köyden oluşan bölgenin Paşa Çayı ile Tokaş Çayının birleştiği noktada (iki çayın arasında) yüzyıllardır bilinen ve adına kutsallık atfedilen bir türbe mevcuttur.

Burada yatan kişinin kim olduğu hakkında kesin bir tarihi bilgi olmamasına rağmen yöre halkı tarafından sevilir, saygı duyulur ve her yıl güzsonu denilen zamanda çevre köylerdeki herkesin harman işlerinin bitmesi beklenerek Eylül ayı içerisinde bir Salı günü geniş katılımlı mevlid düzenlenir idi. Bu mevlid hemen yakındaki Tokaş Köyünde Yavlak Aslan adına düzenlenen mevlid ile 10-15 gün aralıkla yapılırdı.

Yakın zamanlarda kısa süreli kısmı kesintiler olsa da son yıllarda Esedereliler Derneği’nin organizasyonuyla düzenli olarak yapılmaktadır. Ancak bu kez tarih Haziran sonları, temmuz başı gibi değiştirilerek yine Salı günleri yapılmaya devam etmektedir.

En son 27 Haziran 2023 Salı günü yapılmıştır.

Taşköprü Esederesi (İsaderesi) Türbesi. Salih Furkan Ve Yavlak Aslan Hakkında… (4)

Türbenin hemen ilerisinde ise tarihi ahşap cami mevcuttur. Aslında burada daha önce bir Mahalle Mektebi de bulunmaktaydı. Bugün ona dair bir kalıntı veya iz yok ama burası çok uzun zamandır Mahalle Mektebi, Camisi, Türbesi ve sayısız eski mezarı ile yöre halkı için önemli bir mevkii idi. İşte burada bulunan türbe için türbenin ve caminin koruyuculuğunu üstlenen aileden Salih Çoban’ın aktardıkları:

“Burada yatan zatın ismini biz Salih Furkan olarak biliyoruz.  Aslen bu yöreden olan ve Hanönü (Gökçeağaç) civarında yaşamını sürdüren, çevresinde büyük saygı ve sevgi uyandıran bir ulu kişi olarak tanınır.

Ölmeden önce yakınlarına son bir vasiyetinin olduğunu bildirerek; “beni öldüğüm zaman Hamdullah Köyü’nün (halk ağzında Hemdülle Köyü olarak da bilinir) altındaki iki çayın birleştiği yere gömün” diyor. Bu da gösteriyor ki bu zat buraları biliyor ve coğrafyasını tanıyor. Muhtemelen babasının da burada yatığını sanıyoruz.

Taşköprü Esederesi (İsaderesi) Türbesi. Salih Furkan Ve Yavlak Aslan Hakkında… (2)

Ve bir süre sonra da hakkın rahmetine kavuşuyor. Bu vasiyetini duyan bizim buranın köylüleri bir heyet halinde toplanarak cenazesini alarak vasiyetini yerine getirmek üzere Hanönü’ne giderler. Ancak orada çok sevilen birisi olduğu için halk cenazeyi vermek istemez. Bu nakil işlemine Hanönü’nün Beyleri de izin vermeyince giden heyetimiz cenazeyi kaçırmaya karar veriyor.

Ve bir gece vakti cenazeyi alarak hiç durmadan hızlıca yola koyulurlar.  Yirigören ve Kazanpınarı mevkilerini aşarak, Arıgören Kiremitlik mevkiin de geçerek, yol üzerinde hiçbir köye uğramadan Paşa Köyü yakınlarında bir yere kadar geliyorlar. Bir gözleri sürekli arkalarındadır.

Çünkü takip edileceklerini ve yakalandıkları takdirde de bunun cezasının ağır olacağını bilmektedirler. Artık kendilerini takip eden kimsenin olmadığına kanaat getirmişlerdir. İlk molayı verdikleri bu yerin adı halen “Dinlenme” mevkii olarak geçmektedir.

Daha sonra buraya, yani şimdiki bulunduğu yere, iki çayın birleştiği yere defnediliyor ve o tarihten bu yana da makamına hürmeten saygı gösterilmeye devam ediliyor. Bu defin tarihinin takriben miladi 1200-1300 yıllar olduğunu sanıyoruz. Bunların aslında yedi kardeş ve bu zatın en küçükleri olduğunu biliyoruz. Diğer kardeşlerin nerede defnedildiğini bilmiyoruz.

Eskiden benim çocukluğumda burada mum yakma adedi vardı ve Hamdullah Köyünden bir ninemiz bu işi idare ederdi. Şimdi böyle bir adet ve buna inanan kimse yok.

Türbenin hemen yanında bulunan bu “Ulu Meşe Ağacının” da çapının 7 metre ve yaşının da bin yıl civarında olduğunu düşünmekteyiz.”

Taşköprü Esederesi (İsaderesi) Türbesi. Salih Furkan Ve Yavlak Aslan Hakkında… (1)

Salih Çoban’ın türbeyle ilgili aktardıkları özetle böyle. Ancak burada türbenin yakınında bulunan yontulmuş bir büyükçe taşla ilgili anlattıklarını da buraya ekleyelim.

“Burada adına Gelin Taşı denen bir taş bulunmaktadır. Adının nereden geldiği ve niçin bu adla anıldığını bilemiyoruz ama bu taş aslında çok daha büyükçe idi. Vaktiyle buraya: hemen yukarıdaki okula teftiş için gelen bir müfettişin <bu taşın içine altın saklamış olabilirler> demesi üzerine parçalandığı söyleniyor.”

Taşköprü Esederesi (İsaderesi) Türbesi. Salih Furkan Ve Yavlak Aslan Hakkında… (5)

İşin rivayet ve sözlü tarih anlatımlarını bir tarafa koyarak şimdilik ulaşabildiğimiz tarihi kaynaklarda burası hakkında neler aktarılıyor onlara da bir bakalım.

1-Önce “KASTAMONU SALNAMELERİNDE TAŞKÖPRÜ” (1869-1903) isimli kaynak kitabı inceleyerek bu soruya cevap bulmak için bir bakalım.

Kaynak kitabımıza göre;

1869 (H1286) tarihli 1. Salnamede Taşköprü İhtiyar Meclisinde adı sayılan Kura (köy) ve mahalleler listesinde “İSADERESİ” olarak ismi geçmektedir. Ancak türbelere dair bir kayıt yoktur.

1889 (H.1306) yılına ait Kastamonu Salnamesinin Taşköprü Bahsinde burada yatan önemli türbeler sayılırken "TOKAŞ DİVANINDA YAVLAK ARSLAN hazretleri medfundur" denilmesine rağmen buradan bahsedilmemektedir.

1894 (H.1311) yılına ait olan Salnamede ise Taşköprü’de yatan evliyalar ve önemli zatlar sayılırken yine "YAVLAK ARSLAN"ın adı sayılmaktadır, ancak buraya dair bir kayıt yoktur.

---1897 (H.1314) yine aynı şekilde, Taşköprü’de yatan evliyalar ve önemli zatlar sayılırken yine "YAVLAK ARSLAN"ın adı sayılmaktadır, ancak buraya dair bir kayıt yoktur. Ancak bu salnamede “Taşköprü Kazası Mahalle ve Köyleri” sayılırken “BEŞE (PAŞA) KÖYÜ” 29 Hanede 329 nüfus olarak yer almaktadır.

---1900 (H.1317) yine aynı şekilde YAVLAK ARSLAN'ın ismi zikredilerek "hazeratı medfundur" denilmesine rağmen türbeye dair bir kayıt yoktur.

Buna göre üç ihtimal mevcuttur. Birincisi o tarihlerde buradaki türbenin varlığı salname kayıtlarını düzenleyenlerce bilinmiyor olabilir. İkincisi salnamelerde yer almasına rağmen bu kaynak kitabı düzenlenirken listelerin uzun olması sebebiyle bazı detayların buraya nakledilmeyişi. Üçüncüsü de ya bizim bildiğimiz “Salih Furkan” ismi yanlış, ya da bir Osmanlıca kayıt okuma hatası mevcut.

2-Gelelim “TAŞKÖPRÜ VAKFİYYELERİ” isimli kaynak kitabımıza:

Burada Vakıflar Genel Müdürlüğünün Vakıf Kayıtları Arşivinde bulunan “Şahsiyet Kayıtları” fihristine burası için iki adet kayıt mevcuttur.

Birincisi; Fihrist sıra numarasına göre 13.sırada “Taşköprü Kazasına tabi İSADERESİ KARYESİNDE vaki’ cam-i şerif vakfı.”

İkincisi ise, 65.sırada “PAŞA KÖYÜ cami-i şerifi vakfı”

Aynı kaynak kitabımızda burasının ismi ikici kez geçer ama bu kez kitabın yazarı “ der karye-i İsa Deresi” kelimesinin hemen yanına parantez içinde (Ese Deresi ?) şeklinde bir soru işareti koyar. Çünkü burada Muzaffereddin vakf-ı zaviyesine mal edilmiş bir çiftlik tasarrufundan bahsetmektedir.

Taşköprü Esederesi (İsaderesi) Türbesi. Salih Furkan Ve Yavlak Aslan Hakkında… (3)

3-Son olarak da Lütfü Seymen tarafından hazırlanan "ÜSKÜDAR'A KADAR KASTAMONU" kitabına bir bakalım. Kitapta "KASTAMONU VAKIFLARI. 1486-1865" başlıklı bir makalesi yer alan Muzaffer Fehmi Şakar isimli doktora öğrencisinin belirttiğine göre bu vakıflar arasında "İSA DERESİ ZAVİYESİ" diye bir kayıt bulunmaktadır. (sayfa.252). Zaviye bilindiği üzere “Küçük Tekke” anlamında kullanılan bir kelimedir.

Şimdilik tarihi kayıtlardan ve kitaplardan derleyebildiğimiz bilgiler bu kadar. Umarım ileride daha geniş ve ilave bilgilere ulaşarak biraz daha ayrıntılı bilgiye sahip olabiliriz. Konuyla ilgili bilgisi olan herkesin katkılarına ihtiyacımız olduğu muhakkak. Tarihçilerimizin de bu konuyu daha ayrıntılı ele alacağı umuduyla.

Dostlukla.

Not: Bu türbe hakkında yerinde yaptığım araştırma ve incelenme için yardımlarını esirgemeyen Orhan Aktaş'a ve bize rehberlik eden, bilgilendirme yapan Salih Çoban'a çok teşekkür ediyorum.